

YİĞİDO BİNİCİLİK


Hippoterapi (Atlı Terapi - Atla tedavi)
Merhaba arkadaşlar ben uzun zamandır atla uğraşan ve eğitmenlik yapan biri olarak atların insanlara sağladığı yararları sosyal sorumluluk çerçevesinde tüm engelli arkadaşlara anlatmak ve onları bilinçlendirmek istiyorum.
Fakat lütfen herkes bu konuyla ilgili bilgi sahibi olanlar benimle paylaşımına girebilir mi.
Atla tedavi yöntemine, ortopedik hastalıklar, içe kapalılık, beyin yaralanmaları, inme, beyin felci, Down sendromu, ruhi bozukluklar, işitme-öğrenme bozuklukları, zihinsel gerilik ve bazı omurilik hastalıkları gibi pek çok rahatsızlığın giderilmesinde başvurulabilmektedir.
Hippoterapi, atların terapist olarak kullanıldığı, onların çok boyutlu hareketleri ve davranışlarıyla hastaları özgürleştirmeyi ve normal hayatlarını sürdürmeye dair birkaç şey öğretmeyi amaçlayan bir tedavi yöntemidir. Hippoterapinin Otizm, MS, Dawn Sendromu, inme, öğrenme bozuklukları, işitme ve görme engelliler ile psikolojik bozukluklara sahip hastalarda gözle görülür bir iyileşme sağladığı yapılan araştırmalarca kanıtlanmıştır.
Bu tedavide temel amaç kas perdesini normalleştirebilmek, denge tepkilerini geliştirmek, vücut kontrolü sağlamak ve koordinasyon duygusunu arttırabilmektir. At ile tüm bunlar kolayca yapılabilir. Öncelikle hasta ani tepkiler vermemesi gerektiğini, kendisine ve ona eşlik eden bu canlıya güvenmeyi ve ata hükmetmenin ona büyük bir sorumluluk verdiğini öğrenir. Bu kazanımların ardından kendine güveni artan hastaların normal hayatlarına devam etmekte eskisine oranla çok daha istekli oldukları gözlemlenmiştir.
Başta bedensel ve zihinsel özürlülerin rehabilitasyonu olmak üzere birçok hastalığın tedavisinde at’lardan yararlanılmaktadır.
20. yy. başlarından itibaren kullanıldığı bilinen atla tedavi yöntemine, tıbbi bir tedavi şekli olarak, başta İngiltere ve ABD olmak üzere birçok ülkede başvurulmuştur. Sadece ABD`de 600`ün üzerinde "atla tedavi merkezi" bulunmaktadır.
Atla tedavi yöntemine, ortopedik hastalıklar, içe kapalılık, beyin yaralanmaları, inme, beyin felci, Down sendromu, ruhi bozukluklar, işitme-öğrenme bozuklukları, zihinsel gerilik ve bazı omurilik hastalıkları gibi pek çok rahatsızlığın giderilmesinde başvurulabilmektedir.
Bu yöntemin birçok kazanımı vardır. Atla tedavi, çevreye ait duyuların gelişmesi, göz-el koordinasyonun sağlanması, ayırdedebilme yeteneğinin kazanılması açısından en ideal yöntemdir. Bütün kasları dengeli bir şekilde çalıştırdığı için özellikle bedensel özürlülerin zayıf adalelerinin gelişmesine yardımcı olur. İnsanları psikolojik açıdan da rahatlatmaktadır. Bu yönteme başvuranlar, kendilerini daha iyi hissetmekte, özgüvenleri artmakta, dış dünyayla sağlıklı bir iletişim kurmaktadırlar.
Bu tedavinin dikkati çeken başka bir yönü de sabrın gelişmesi, duyuların kontrol edilmesi, öz disiplinin geliştirilmesidir. Arkadaşlıkları artırarak kişinin sosyal yaşamına olumlu etkiler yaptığı gibi, özürlü insanların tek başına yapamadıkları pek çok şeyi de at yardımıyla yapabilmelerini temin eder.
Binicilik hizmetlerimiz ve kurslarımız
At Binme Eğitimi
ATA BİNİŞ-İNİŞ
Atın sol tarafına geçerek yüzünüz atın arkasına bakacak şekilde eyere yakın durulur. Binici sol ayağını üzengiyi kendisine doğru çevirerek üzengiye geçirir. Dizginleri sol eliyle tutarken elleriyle eyerin her iki yanına tutunarak kendini yukarıya doğru çeker ve atın sırtına oturur. Bir ikinci kişinin yardımıyla da atın sırtına çıkılabilir. Bunun için binici atın sol tarafına geçerek eyere yakın bir şekilde durur. Sol bacağını dizinden kırarak kaldırır ve eyerin her iki tarafından tutunur. Diğer kişi biniciyi bacağından tutarak kaldırır ve binici atın sırtına oturur. Attan inerken de sağ ayak üzengiden çıkartılır ve arkadan geçirilerek sol ayağın yanına getirilir. Sağ elle eyerin arka tarafından tutulur. Sol ayak üzengiden çıkartılarak yavaşça yere inilir.
İDEAL OTURUŞ: Eyerin en çukur yerine oturulur.Ağırlık kalça üzerinde geri verilerek derin bir oturuş sağlanır. Bel çukurlaştırılarak dik durulur. Binicinin omuz, kalça ve topukları aynı hizada olmalıdır. Bu esnada ayak burunları ve dizler de aynı hizadadır.Üzengi üzerine ağırlık verilerek topuklar aşağıya doğru basılır. Baldırlar kolon hizasında olmalıdır. Dizler kapalı tutulur. Ayak burunları karşıya bakmalıdır.Yumruklar birbirine paralel ve baş parmak yukarıda olacak şekilde dik tutulur. Eller eyerin ön kısmından yaklaşık bir karış yukarıda olmalıdır. Dizgin teması, dizginlerin kantarma aracılığıyla atın ağzına bağlı olduğu düşünülerek gergin fakat yumuşak olmalıdır.
Atla Gezintiye Çıkma
ATLA BİRLİKTE HAREKET ETME
Eyerde atla birlikte uyum içinde hareket ediyorsanız dengeyi koruyabilmek mümkündür. Bu fiziksel birlik atın doğal hareketini desteklemek, yardımları vermek ve güvenli bir oturuş için çok önemlidir. Eğer atla uyum içinde değilseniz iletişim bozulur ve kendinizi eyerden fırlamış gibi hissedebilirsiniz. Atın hareketleri ise yürüyüşüne bağlı olarak değişir.
ADETA Adetada atın sırt, boyun ve baş hareketleriyle birlikte hareket edilmelidir. Sırt arka bacaklarla hareket eder ve oturuş her adımda bir ileri bir geri gider. Kendinizi eyere bırakarak oturuşunuzun hareketine izin verdiğinizde ileri-geri salınmayı hissedersiniz. Aynı zamanda atın başı her arka bacak hareketinde ileri-geri hareket edecektir. Kollarınızın bu hareketle birlikte ileri-geri gitmesine , omuz ve dirsek eklemlerinizin açılıp kapanmasına izin verin. Eğer kollarınız sabit kalırsa dizgin teması atı kısıtlayabilir. Doğal hareketi cesaretlendirebilmek için dizgin temasını hafifletin.
SÜRATLİ Süratlide atın başı daha az hareket eder , dolayısıyla sabit bir dizgin teması sağlamak daha kolaydır. Hafif süratlide atla birlikte olmak zor değildir. Çünkü atın sırtı yükseldikçe eyerden kalkarsınız. Ancak adi süratlide oturuşta binicinin bel kontrolünün iyi olması gerekir. Bazı biniciler adi süratlide geriye doğru yaslanarak eyerdeki oturuşlarını dengelerler. Ancak bu süratliyi bozar. Adi süratlide atın sırtına daha fazla yük biner. At baş-boyun aldıkça süratli daha iyi olacak ve oturuş daha rahat olacaktır.
DÖRTNAL Dörtnalda binici atın ayağı yerden kesilip yere bastıkça oluşan yükselme ve alçalma ile birlikte hareket eder. Eğer binicinin oturuşu dörtnal adımları ile birlikte hareket ederse bu dörtnalı geliştirecektir. Atın dört ayağının da yerden kesildiği noktada oturuşunuz ileri ve yukarı hareket etmeli, atın ayağı yere bastığında ise geri hareket etmelidir. Oturuşunuzun omuzlarınızın altında hareket etmesine izin vererek tüm vücudunuzun sallanmamasına çalışın. Aynı zamanda atın baş ve boynu dört ayağının yerden kesildiği noktada ileri uzanacağından elleriniz de aynı hareketle birlikte ileri-geri gidip gelmelidir. Dörtnalda atla birlikte hareket edebilmek için oturuşunuzun saatin aksi yönünde küçük daireler çizdiğini hayal edin. Oturuş, dairenin alt noktasına atın ileri ön bacağı yere değmeden hemen önce ulaşır.
Atla İletişim
Atlar hisli hayvanlardır yanlarında olup bitenleri üzerinde ki binicinin ustamı acemimi oldugunu korkup korkmadıgını her duygusunu hissederler. Sevildigini Özlendigini hisseden çok güçlü bir sezi yapısına sahiptirler. Hele bir atın sahibi sizseniz ve onunla özel ilgileniyorsanız yakınlaştıkca siz ona nasıl sıcak davranıyorsanız oda size öyle yakın davranacaktır.
Kurslarımız
At binme ve At Sürme yönetme Kurslarımız sezon başı itibariyle başlayacaktır. Kurslar hakkında detaylı bilgileri İnternet sayfamızdan ve facebook sayfamızdan takip edebilrsiniz.
At Sürme ve Yönetme Kursları
SAĞ YAN – SOL YAN VE DOĞRU AYAK
Manejde binerken duvar (çit) tarafında olan tarafınız dış, maneje bakan tarafınız ise içtir.
Sağ tarafınız içteyse sağ-yan, sol tarafınız içteyse sol-yan biniyorsunuz demektir.
Süratlide at dış ön ayağını ileri attığında kalkmalı, iç ön ayağını ileri attığında ise oturmalısınız.
Dörtnalda atın iç ön ayağı ileride olmalıdır. Eğer böyle değilse at ters dörtnal yapıyor demektir.
Atı doğru ayakta dörtnala kaldırmak için dış baldır kolonun gerisine alınarak iç baldır ile sürülür. Acemi at ve binicilerde atın köşelerde veya dönüş üzerinde dörtnala kaldırılması doğru ayakta dörtnalı sağlamak için yardımcıdır.
YAN DEĞİŞTİRME VE DÖNÜŞLER
Atın sürekli aynı yanının çalıştırılması atın sadece bir tarafının gelişmesini sağlayacağından belli aralıklarla yan değiştirilmelidir. Manejde yan değiştirme genellikle bir köşeden çaprazlama olarak diğer köşeye gidilerek yapılır. Köşelerde ve dönüşlerde dış baldır kolonun gerisine alınarak iç baldır ile at ileri doğru sürülür. Aynı zamanda dış dizgin atın boynuna yaslanarak iç dizgin hafifçe içe doğru açılır. Böylece atın sırtının kavislenmesi sağlanmış olur. Daire üzerinde binişlerde de aynı yardımlar uygulanır.
DENGELİ BİNİŞ
İyi bir denge başarılı bir binişin anahtarıdır. Bu bölümde eyerdeki temel pozisyonları sağlamak için neler yapılması gerektiği açıklanacaktır. Temel pozisyonları kavradıktan sonra, bunları üzengileri kısaltarak veya uzatarak değişik biniş türlerini uygulamak mümkündür. Örneğin; dresaj da ağırlığınızın büyük kısmı eyerde olacağından daha uzun üzengilerle binmeniz gerekir. Ancak atlamada hafif bir oturuş sergilersiniz ve ağırlık bacaklarınızda olduğundan daha kısa üzengilerle binmeniz gerekebilir. Altın kural atın hareketleri ile uyum içinde olarak etkili yardımları verebilmek ve sağlam durabilmektir. Daha iyi bir binici olabilmek için at ile empati geliştirmeniz , nasıl hareket ettiğini hissetmeniz, tüm eğitim çalışmalarını anlamanız ve iyi bir iletişim becerisine sahip olmanız gerekir. Bu bölümdeki tüm egzersizleri uygulayarak başlangıç seviyesindeki bir biniciden daha usta bir binici haline gelebilirsiniz.
DENGEYİ ANLAMAK
Biniş esnasında 3 tür denge üzerinde çalışmalısınız: kendi dengeniz, atın dengesi, siz ve atın birlikte olan dengesi. Dengeli pozisyon ne tür aktivite yaptığınıza bağlıdır.( dresaj veya atlama) Atın dengesi ise eğitim seviyesine bağlıdır. Dengenin nasıl oluştuğu ve sizin katkınız at ile sağlıklı bir ortaklık kurmanın temelidir.
ATIN DOĞAL DENGESİ
Duran bir atın ağırlık merkezi kolon yakınındadır. At ağırlığının yaklaşık %60’ını ön ayaklarına verir, % 40’ını ise arka ayaklarına verir. Daha iri yapılı atlarda bu oran %66 , %44 olarak değişebilir. Atın hareket halindeyken dengesini anlamak da önem taşır. Atın omurgasının şekil değiştirmek için sınırlı bir yeteneği vardır. Dolayısıyla atın ağırlık merkezi hareket halindeyken diğer hayvanların aksine fazla değişmez. Dörtnal yapan bir yarış atında özellikle bitiş çizgisinde ağırlık merkezi ileri kayar. Dresaj da, iyi eğitimli bir at ağırlığının %50’sinden fazlasını arka ayakları üzerinde taşır.
BİNİCİNİN DENGEYE ETKİSİ
Üzerinde binici varken atın ağırlık merkezi, atın kendi ağırlık merkezinden yaklaşık %10 daha yukarıda , ancak aynı hizadadır. Ağırlığın oransal dağılımı ise aynıdır. ( Ancak atın fuleleri ve gidişi binici olduğunda binicisiz halinden farklıdır.) Eğer binici hafif oturuşta ise , ağırlık bacaklar aracılığı ile üzengi demirine kayar. Üzengi demirleri, üzengi kayışları ile eyere bağlıdır. Bundan dolayı binicinin ağırlığının büyük bölümü cidagonun her iki yanındaki (üzengi kayışlarının eyere bağlandığı nokta) bu merkezde bulunur. İyi yapılı bir eyer bu ağırlığı biraz dağıtacaktır ; ancak ağırlığın çoğunluğu hala ileride kalacaktır.
SAĞRIYI KULLANMA
At eğitiminde arka bacakların ağırlığın çoğunluğunu taşıması istenir. Bunun amacı atın doğal fulelerini kısıtlamadan , ön ve arka bacakların eşit ağırlık taşımasını sağlamaktır. Bu çalışma adi süratlide ( atın adımları, binicinin ağırlığını arkaya kaydırsa da) atın biniciyi rahatça taşımasını sağlar. Ağırlık dağılımı eğitimle ayarlandıkça atın ağırlık merkezi hafif geriye kayacaktır. Bu aşamada binicinin ağırlığını tamamen eyere vermesi at için daha kolaydır. (Dresajda olduğu gibi ) Çünkü binicinin ağırlık merkezi, atın ağırlık merkezinin bulunduğu noktada olacaktır. Ancak at engel atlıyorsa atın ağırlık merkezini yakalayabilmek için binicinin ağırlığını daha çok bacaklarına vermesi gerekir. Düz bir hatta ilerlerken atın ön ve arka bacaklarının dengede olmasının yanı sıra binicinin ve atın ağırlıklarının dikey bir çizgide aynı hizada olması ve atın her iki yanına eşit ağırlık verilmesi gerekir. At köşeyi dönerken ise ağırlığını hafifçe içe verecektir. Binici de atın dengesini koruyabilmesi için bu ağırlık dağılımına uymalıdır. Ağırlığın içe verilmesi, ata bu yöne gitmek istediğinize dair sinyal verecektir. Ancak ağırlığın tamamının içe verilmesi atın dengesini bozacak ve bunu telafi etmek için at aksi tarafa yönelecektir. At köşede içe yatsa dahi eyer merkezde kalmalıdır.
AT BAKIMI
At yetiştircisi, at psikolojisini bilmesi ve doğdugu günden başlayarak tayı uygun bakıma alması en önemli konudur. Bir çok at yetiştiricisi ata aşıktır ve doğal olarak doğru olanı yapar. Bununla beraber az bakımla uzun süre atları boş bırakarak hata yapan yetiştiriciler de azda olsa vardır. Böyle atlar doğayla büyürler ve insana yabancılaşırlar, daha sonra atın eğitimi sırasında bir çok zorluğun ortaya çıkmasına neden olurlar. Yarı ilkel bu atları nallamak için bayıltıldıkları görülmüştür ve riskli bir durumdur. Çünkü ilaç yanlız yüreğine ve ciğerlere zarar vermekle kalmaz uyanırken ayağa kalkma sırasında sakatlanmalara neden olur.
Bütün bu zorluklara atın eğer doğumundan başlıyarak insana güvenmesini sağlayan doğru bakım yapılsaydı hiç karşılaşılmazdı. Genç atın ayakalarını kaldırma alışkanlığı kazandırmak mantıksal olarak hiçte zor değildir. At normalde hareket ederken bir ayağını kaldırır ve ağırlığını diğer üç ayağa aktarır. Bu nedenle, örneğin atın ön ayağını kaldırmak için diğer ayağına ağırlığı iterek aktarmak ve dolayısıyla omuzuna yaslanmak mantıklıdır. Bu yöntemle atın karşı koyması önlenebilir. Atın arka ayağını kaldırmak için de mantıklı düşünülürse hareket ederken arka ayağı ileri ve yukarı yönde kaldırdığı, dolayısıyla aynı yönde kaldırması gerektiği öğrenilir. Eğer at bu davranışı yumuşak olarak yapıyorsa arka ayak arkaya yumuşakça kaldırılır. Her altı-dört haftada bir tayın tırnakları törpülenmeli ve tırnak çarpıklığı ve hastalığı olup olmadığı denetlenmelidir.
Tayı annesiyle beraberken serbest bırakmak doğru olur. Çünkü tay annesiyle oynarken yulara veya çılbıra takılarak yaralanabilir.
Bununla beraber olabildiğince erken tayı yulara alıştırmak ve annesiyle dolaştırmak gerekir. Sütten kesilince de yalnız başına bırakılmaktadır. Bazı yetiştiriciler sütten kesilen tayları sürü halindeyken yularla gezdirmektedirler. Bu, zaman kaydı değildir ve sonucu, atın eğitimine başlanırken insanla hayvan arasındaki bu iyi ilişkinin yararı anlaşılarak görülecektir. Resim ve filmlere bakıldığında çoğunlukla niye kızların atları yönelttiği veya onlarla çalıştığı merak edilebilir. Kızların atlara davranışları titiz ve sinirli atları bile kısa sürede sakinleştiriyor. Çünkü, kızlar eerkeklere göre daha duygulu ve ata anne şefkati göstermeye yatkın olurlar.
ATIN TEMİZLİĞİ
Bilindiği gibi canlılarda deri bir solunum organıdır. Yine normal beden ısısının korunması ve vücutta biriken zararlı cisimlerin dışarı atılmasında deri büyük rol oynamaktadır. Dolayısıyla bütün canlılarda deri sağlık için iyi bakımı ve temizliği gerektiren bir organdır. Görevlerini iyi yapabilmesi için derinin temiz olması gerekmektedir, yoksa gözenekler kir ve kepeklerle kaplanır. Bu da atın sağlığının bozulmasına neden olur. Atlarda vücut temizliği büyük ölçüde tımarla yapılır.
Tımar:
At bakımı ve temizliğine çok önem veren eski türkler; ‘iki tımar bir yem yerine geçer.’ derler. Tımar atlarda biriken toz, kir, kepek ve çamurların giderilmesi için yapılan temizlik çalışmasıdır. Atlarda en az 45’er dakikalık sürlerle günde iki kez tımar yapılması alışkanlık yapılmalıdır. Tımarın çağdaş tımar aletleriyle yapılması, çıkan tozun zararlarını önlemesi açısından yararlıdır.
Tımarın yararları:
Özellikle kötü huylu atlar, tımar sırasında söylenen tatlı sözlerle ve okşayıcı davranışlarla iyi yola getirilebilir. Ayrıca:
(a) Vücut kir, toz ve kepeklerden temizlenir; deri gözenekleri açılarak deri solunumu normale dönüştürülür, bedenin ısı düzeni, tüylerin yumuşak ve parlaklığı sağlanır.
(b) Vücuda masaj yapar ve kan dolaşımını kolaylaştırır.
(c) Atın dayanıklığını ve gücünü artırır.
(d) Deri ve kıllarda üreyen zararlı cisimleri önler.